İklim Değişikliği ile Mücadele ve İklim Stratejisi

İklim Kriziyle Mücadelede IC Enterra'nın Rolü

Küresel iklim krizi, dünyanın dört bir yanında kuraklık, sel, sıcaklık dalgaları ve yangınlar gibi aşırı hava olaylarıyla kendini göstermektedir. Bu kriz, büyük ölçüde insan faaliyetlerinin neden olduğu sera gazı emisyonlarından kaynaklanmaktadır ve çözüm; toplumun, ekonominin ve teknolojinin ekolojik dönüşümünü gerektirmektedir. Türkiye’nin de imzacısı olduğu Paris Anlaşması, küresel sıcaklık artışını 2 derece ile sınırlamayı ve mümkünse 1,5 derecenin altında tutmayı hedeflemektedir. İklim krizinin etkilerini azaltmak ve çevreyi korumak için uluslararası iş birliği ve küresel gayret şarttır. Bu mücadelede hükümetlerin rolü kritik önem taşırken, özel sektörün de iklim krizine karşı alınan önlemleri desteklemesi ve sürdürülebilir bir gelecek için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekmektedir.

IC Enterra, uygulamaya koyduğu İklim Değişikliği Politikası ile iklim değişikliğinden kaynaklanan risklerin ölçülmesi ve yönetilmesi için gerekli adımların atılmasını, bu mücadelede aktif bir rol üstlenilmesini ve Türkiye’nin düşük karbon ekonomisine geçişine katkıda bulunulmasını taahhüt etmektedir. Aynı zamanda, karbon azaltım hedeflerinin belirlenmesi, iklim riski çalışmaları yapılması ve kapsamlı bir iklim stratejisi oluşturulması gibi somut hedefler de belirlemiştir.

IC Enterra, IC Holding tarafından tüm grup şirketleri için belirlenen baz yıl olan 2022 yılından itibaren GHG Protokolüne uygun şekilde Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarını hesaplamaya ve raporlamaya başlamıştır. Tüm grup şirketlerinin hesaplamalarının ardından bu verilerin analizi ile şirketler bazında hedef belirlemek üzere Karbon Çalıştayı düzenlenmiş ve katılımcılar tarafından belirtilen fırsat alanları ile kısıtlar dikkate alınarak şirketler için düşük karbonlu yol haritaları oluşturmaya yönelik projelere başlanmıştır. IC Holding, yaptığı tüm değerlendirmeler neticesinde 2030 yılı için 2022 yılı temel yıl olarak %27 emisyon azaltım hedefi belirlemiştir. Kapsam 1 ve 2 için 2024 yılında %3,5 oranında azaltım hedefi belirlemiş olup bu kapsamda yaptığı çalışmaları, hesaplama ve raporlamalar ile yıllık olarak takip etmektedir. IC Enterra için Kapsam 3 emisyonlarını hesaplamaya yönelik veri toplama altyapısı ve farkındalık çalışmaları da gelecek dönemin odak konuları arasında yer almaktadır.

Türkiye’de toplam 388 MW kurulu güce sahip 9 hidroelektrik santrali (HES) ile 2024 yılında yaklaşık 1,2 milyar kWh elektrik üretimi yapan IC Enterra, yaklaşık 650 bin ton karbon emisyonunu engellemiştir. 2025 yılında tam kapasiteye ulaşacak olan 136 MWm kapasiteye sahip YEKA Erzin-2 GES ise ortalama 248,000 MWh/yıl elektrik üretimi gerçekleştirecek ve yıllık yaklaşık 157 bin ton karbon emisyonunun azaltılmasına katkı sağlayacaktır.

Mevcut santrallerin tümünde verimliliği artıracak projeler de hayata geçirilmektedir. Bu kapsamda, Erzincan’da 2015 yılında işletmeye alınan Bağıştaş-1 Barajı ve HES’ten daha fazla verim almak hedefiyle çalışma başlatan IC Enterra Yenilenebilir Enerji, bu santralde iç tüketim miktarını %25 azaltarak üretimde verimlilik artışı yakalamıştır. 2023 yılında, Bağıştaş-1 HES kapsamında, ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Sertifikası süreci tamamlanmış; verimli pompa değişimleri, LED Dönüşüm Projesi ve otomasyon alanlarında atılan adımlarla santralin yıllık brüt enerji üretimi artırılmış ve iç ihtiyaç tüketimi azaltılmıştır.

Bağıştaş Hibrit GES projesi ile 61 MWm kapasiteli yatırımla ve 485 MWm depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi projesi yatırımları devam etmektedir. Bu yatırımların devreye alınması ile birlikte engellenen karbon emisyonu oranı artacaktır.